Antonije Stanlavis hufflepuff vii. sınıf Gerçek İsim : gamze.
| Subject: osuruktan teyyare selam söyle o yare. Sat May 24, 2014 4:57 pm | |
| anton & pipigörl
Pozisyonu alıp bacaklarının arasından uyuyan kardeşine baktı. Onun başına gelecek olanlar kendi başına gelseydi büyük ihtimalle ağlardı ama şimdi ağlamasına gerek yoktu çünkü onun başına gelmiyordu. Başını kaldırıp karşı duvara baktı kendini iyice sıktı ve kardeşinin suratına gürültülü bir şekilde osurdu. Ses kardeşini uyandırmaya yetmişti. Büyük ihtimalle kokudan gözleri yaşarmıştı pipinin. Kız boğulurcasına yataktan doğrulurken Anton bir kahkaha patlattı ve bağırarak konuşmaya başladı. “Hadi kalk annem kahvaltıyı hazırladı. Yemek için seni bekliyoruz.” Kendini yataktan atıp James Bond filmlerindeki gibi yerde yuvarlandıktan sonra ayağa kalktı. “Hadi çabuk açız.” Odadan çıkmadan önce masanın üzerindeki Alacakaranlık kitabını eline aldı azıcık kitabın kabına baktı ve “Resimli mi? Resimliyse okiyim.” dedi. Aleksa bir anda dünyanın en zeki insanıymış gibi davranıp erkek kardeşine baktı ve “Hayır içine baksan anlarsın mal.”dedi. Anton bu fikri zekice buldu ve kitabın içine baktı. Hayır, resimli değildi. Sadece yazı vardı ve Anton yazı okumaktan nefret ederdi. Kitabı yerine bırakıp hızla odadan çıkıp merdivenlerden inerken Aleksa’nın yataktan kalktığını duydu, kendi kendine kahkaha attı. Ne saf bir ikizi vardı.
|
|
|
Aleksa Stanlavis hufflepuff vii. sınıf Gerçek İsim : gamze.
| Subject: Re: osuruktan teyyare selam söyle o yare. Sun May 25, 2014 4:20 pm | |
|
Dünyanın en güzel rüya görme yarışması yapılsa Aleksa en birinci olabilirdi çünkü çok güzel rüya görüyordu. Hayır, rüyaların içeriği o kadar güzel değildi ama Aleksa güzel görüyordu. Belki uyurken suratında bir gülümseme bile oluyordur. Tabii Aleksa bunu bilemezdi ama Anton’dan fotoğrafını çekmesini isteyebilirdi. Muhtemelen yapmazdı ama isterdi işte. Ama bu koku da neydi. Bir dakika ciğeri soluyordu galiba kokudan. Boğulurcasına uyandı genç kız. Gözleri fal taşı gibi açılmıştı ama keşke açılmasıydı çünkü koku adeta gözlerine nüfuz etmişti. Gözünden bir damla yaş aktığında etrafını yavaş yavaş görmeye başlamıştı. Ve dünyanın en gerzek insanı karşısında duruyor ona sırıtıyordu. Gene yapmıştı. “Akşam ne yedin ya?” Atom bombası mı daha çok zarar veririr, Anton osuruğu mu deseler tabii ki de cevap atom bombası olurdu. Böyle soru mu olurdu Allah aşkına? Ama Anton osuruğunun da bir etkisi vardı. Psikolojik travma geçirmene neden oluyordu. Kendini toparlamasına fırsat vermeyen kardeşi art arda konuşuyordu. Anton odadan çıkar çıkmaz yataktan çıktı, üstünü değiştirme gereği bile görmeden aşağıya indi. Yemek masasını boş görünce şaşırdı ama kardeşini yemek masasında boxer ile oturuyor görünce de iğrendi. “Hani kahvaltı hazırdı, hepsini yediniz mi?” Adeta kalbinden vurulmuş gibi oldu.
|
|
|