Share
 

 pain of salvation

View previous topic View next topic Go down 
Clemance Aure
serbest meslek serbest meslek
Clemance Aure
Gerçek İsim : gamze.

pain of salvation Empty
PostSubject: pain of salvation   pain of salvation EmptyThu May 15, 2014 12:15 pm


Ayakkabılarının bağcıklarını çözerken çoğu sefer olduğu gibi yine donuk bir yüzü vardı. Özellikle bir şey düşünmemeye çalışıyordu yalnız bu sayede o net tavrını koruyabiliyordu. Çoraplarını da ayaklarından sıyırıp ayakkabısının içine koyduktan sonra pantolonun paçalarını da hızla katladı ve yavaş adımlarla göle doğru ilerledi. Soğuk su tenine dediği ilk anda geri çekilmeyi düşünse de nasıl olsa alışacağının bilinciyle ilerlemeye devam etti. Su diz kapaklarının beş santim altına geldiği zaman durdu ve ellerini cebine atıp karşısında uzanan manzaraya bakmakla yetindi. İtinayla düşünmemeye devam ediyordu. Mezun olmasına çok bir şey kalmamıştı. Bu sene mezun olacağından emindi. Elinde olsa sınıfta kalmayı denerdi. Burası onun için kaçıp saklanabileceği bir yerdi. Burada en çıplak gecede bile kendini güvende hissetmesinin sebebi farklıydı.

Güven, saygı, sadakat maalesef doğuştan gelen yetiler değildi. Onları elde etmek için insanın çabalaması gerekirdi, kazanması gerekirdi kendi emeğiyle. Clemance insanların pek çoğuna güvenmemeyi, pek çoğuna saygı duymamayı ve pek çoğuna sadık olmamayı seçmişti. Öğrenmişti. Bir insanın en büyük kaybı hemen ardından bir şeylere sığınma düşüncesini getirirdi ve yalnız iyi bir sığınak bulanlar insanlara güvenmeye devam edebilirlerdi. Ve onlar kadar şanslı olmayan diğerlerinin kaderi ise büyük ihtimalle aynıydı. Katiller, sapıklar, asosyaller, kendi düşünceleri içinde eriyip gidenler ve Clemance…

On yıl öncesine kadar Clemance de daha sevgili dolu bir çocuktu, diğer herkes gibi. On yıl öncesine kadar her şeyi vardı bir insanın isteyebileceği. Şımarık değildi elbette, gördüğü her şeye göz de koymazdı. Sadece sahipti isteyebileceği şeylere. Birbirlerini seven anne ve babası, pek sevimli olmasa da bir ağabeyi ve kendinden yalnızca bir yaş küçük bir kız kardeşi vardı. Mutlu olmak için basit şeyler yeterdi ona. Birilerine inanmak için içten bir gülüş yeterdi. Kendi hayatı içinde bir masalı vardı. Peri masalı değildi ama sonu güzel bitecek bir masal. Fakat masalların asıl yazılış amaçlarını anlaması çok da uzun sürmemişti. Masallar sadece insanların berbat hayatlarını geride bırakmasını isteyeceği ve belki de azıcık onlara umut vaat edecek yazılardan ibaretti. Gerçek hayatla alakaları yoktu. Annesi ve babası masallara yakışmayan bir ölümle tamamen gittiklerinde anlamıştı bunu. Ağlamamıştı o zaman. Çünkü Tanrı’nın bir planı olduğunu, muhakkak bir bildiği olduğunu düşünüyordu genç cadı. Ağlamamıştı, onun yerine bir anda düştüğü boşluğu gidermek istercesine sarılacak kollar arıyordu. Her şeye rağmen güvenecek birileri olduğunu, dayanabileceği insanlar olduğunu düşünüyordu. Her şeye rağmen ağabeyinin onları asla yalnız bırakmayacağını düşünüyordu. Onları tutup yukarı kaldıracaktı. Birilerine güvenmeyi, bunun ne kadar yüce bir şey olduğunu o zaman kavramıştı. Karar vermişti işte sığınacağı liman Fransuva idi. Hayatlarında hiçbir şey olmamış gibi devam edemezlerdi fakat devam etmeye çalışabilirlerdi. Köşesine çekilerek sadece olan biteni izlerken aslında yaşının gerektirdiği gücün çok ötesinde bir duruş sergiliyordu.

Clemance şu hayatta birçok yanlış tercih yapmıştı, geri döndürülmesi imkânsız kararlar vermişti. Ama onların en büyüğünün ne olduğunu çok iyi biliyordu. Kaybolan bir bilekliğin ardından Fransuva’nın tokadı suratında acımasızca bir kırbaç gibi şakladığında başka bir bilinç oluştu genç cadıda. O an anladı aslında Tanrı’nın hiçbir planı olmadığını, bir bildiği olmadığını. O an anladı sığınılacak en yanlış limanı seçtiğini. O an anladı aslında ne kadar yalnız kaldığını ve hayatın peri masalından çok cehenneme benzediğini. Döktüğü gözyaşı yanağındaki acıdan çok suratına çarpan gerçeklik içindi. Bir şeylerin farkına varmak insanın canını en çok acıtandı. Ve o an kararını vermişti kimseye saygı duymayacaktı, kimseye güvenmeyecek ve kimseye sadık olmayacaktı.

Clemance böyle olmayı kendi seçmişti. Çünkü biliyordu ki sığınacak limanı olmayan insanlar sığınılacak liman da olamazlardı.
Back to top Go down
 

pain of salvation

View previous topic View next topic Back to top 
Page 1 of 1

Permissions in this forum:You cannot reply to topics in this forum
 :: Göl Kenarı-