Tribünler

Subject: Re: Tribünler Tue Jul 08, 2014 8:19 pm

Clémentine Vivet, kendi binasının takımı yarışmıyorsa da neredeyse aynı heyecanla izlemişti maçı ancak ondan daha sessiz olması gereken Vivienne bile daha heyecanlıydı Clem'den. Gryffindor arayıcısı sniçi yakalayınca tüm tribün ayaklandı ve saha olduğundan bin kat daha gürültülü oldu. Gökte bir zafer turu attıktan sonra yere inen Gryffindor takımının arasından David'i seçebilmişti. Çocuk da onu seçebilmiş olacaktı ki gözleri buluştu birkaç saniyeliğine. Vivienne bu bakışmadan tatmin olmamıştı belli ki, Clem'i kolundan tutup tribünlerden aşağı indirmişti. Kızın onu nereye götürdüğünü gayet iyi biliyordu Clem ve heyecanlıydı. Ne diyecekti? Kısa bir tebrik, sonra giderdi herhalde, değil mi? Vivienne onu oğlanın yanında tutmak için her şeyi yapardı gerçi ama... görecektik.

Subject: Re: Tribünler Tue Jul 08, 2014 8:45 pm

Konu GRYFFINDOR olduğunda Isabelle bütün harfleri büyük yazacak kadar fanatikleşirdi ve bunu en iyi 2012 yazında v7g'de takılanlar bir de Allah (cCc) bilirdi. Şaka şaka okuldaki herkes bunu bilirdi :') VE ŞİMDİ KAZANMIŞLARDI VE BİRİCİK SEVDİCEĞİ TIRAFOSU SAYESİNDE. Bir sevinç çığlığı koyduktan sonra hemen yanında Rush'ı kesmekle meşgul olan Wine'ın boynuna atıldı sanırım birazcık canını acıtmıştı ama olsun akşam masaj yapardı zaten. Tabi o Rush'tan sonra Isabelle'in masajını beğenir miydi bilemiyoruz...

"LAY-LA-LA-LAY-LAY-LAY-LAAYYY OOOO GRYFFINDOOOOORR!!!"

Subject: Re: Tribünler Tue Jul 08, 2014 8:58 pm

Ruby Hawkes'ın hayatta en çok nefret ettiği şeyler listenin ikinci sırasında quidditch vardı. Listenin başını elbette ki Rudy'ye yavşayan kız-lar çekiyordu. Kİ BU KIZLAR ÇOĞULDU VE ÇOK FAZLA ÇOĞULDU ARKADAŞLAR BİLEMEZSİNİZ. Tüm o orospuların isimlerini saymayı bitirdiğinde quidditchi de sayardı ama Rudy yanında değilken. Çünkü o bu sporu çok seviyordu ve onun için canını bile verirdi. Gerçi keşke canını isteseydi de bütün maçlara beraber gitmek istemeseydi. Ama istiyordu. Çok uzun sıkıcı dakikalar boyunca sırf onu izlemişti aslına bakarsanız o kadar da kötü bir şey değildi bu quidditch Rudy ile beraberken. Bizim takım sayı yaptığında seviniyordu Rudy, o sevinince Ruby de sevindiğini belli etmek için sarılıyordu. Karşı takım sayı yaptığında Rudy üzülüyordu ve Ruby teselli (xd) amacıyla ona sarılıyordu falan.

Uzun, çok uzun, baya uzun bir zaman sonra maçın bittiğini tribünün halinden anlamıştı Ruby bu kadar ilgisizdi. Ama bunu belli etmedi ve ayağa kalkıp beste söylemeye başladı. Evet, maçtan bir hafta önce ortak salonda Isabelle'in mırıldığı şeyin bir kısmını hatırlıyordu allahtan diğerlerine eşlik edebilmişti. Rudy de ona katılınca kendini tutamadı oğlanın boynuna atladı. AĞAĞAĞA ŞUAN BURNU BOYNUNUN ORALARDA BİR YERLERDEYDİ. Hissetmeyeceğini bilse yalardı...

Subject: Re: Tribünler Tue Jul 08, 2014 9:11 pm

Ya zaten kendi takımından birine bludger gelince sevinen OROSPUNUN sunduğu maçtan ne beklerdiniz? Audrea çok sinirliydi, çok sinirli bi' şekilde en yüksek sıralardan birine çıktı. Ellerini ağzının her iki tarafına yerleştirerek bağırdı: "HEPİNİZİN AQ." Bir düzeltme yapma ihtiyacı hissetti. "Nolan dışındaki bütün Hufflepufflar hariç." Ve ortamı terk etti.

Subject: Re: Tribünler Thu Jul 10, 2014 10:42 pm

slytherin - ravenclaw
Rush muhteşem bir hakemdi Wine dilerim onunla 50 yaşından önce evlenmek için bir atılım yapmayı akıl ederdi hala nası öpüşmemişlerdi Wine keşke gidip öpüp tebrik etseydi ama yapmadı Wine beni hiç dinlemiyordu ona çok şarap içirecektim kendini Rush'a bırakacaktı sonra şaraptan korkması gerektiğini ve adını neden Wine koyduğumu da anlardı.

Subject: Re: Tribünler Thu Jul 10, 2014 11:19 pm

Şu dünyada kedileri en güzel seven insan Punig Chazian olabilirdi ama en kedi kimdi deseniz herkes size bir Boni'yi bir de Elvis'i gösterirdi. Bu sabah yine kedi gibi esneyerek uyanmıştı. Bu gün özel bir gündü, en sevdiği şey Quidditch izliyormuş gibi yapmak olan Boni yine bir maçı izliyor gibi yapacaktı. Aslında spordan iyi anlardı, ama kutlamalardan daha iyi anlıyordu. Dilerim kutlayacak çok şeyi olurdu bu gece... Bu gün niye mi yılanları tutuyordu? Sayayım çok sebebi vardı, bir Vodka, iki Vodka, üç Vodka ... on Vodka, on bir eniştesi Arvin, on iki Vitaly'yi severdi, on üç Vodka, on dört Vodka, on beş Vodka ... yirmi ve son Vodka. Güzel sebeplerdi. Şimdi hayattaki en en en harika insan olan hayattaki en en en iyi arkadaşının yanına gidecek ve günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yapacaktı. "OO aşkım hadi gidip kocana amigo kızlık yapalım yapalım mı kazanırsa ona ve sana nikah tazeleriz masraflar benden." Konuşmasını yaptı, kendini alkışladı. Gün geçti, maç saati geldi, Slytherin tribününe gittiler.

Subject: Re: Tribünler